İskandinavya futbolu yıllardır dünya futboluna genç oyuncu pazarlıyor ve deyim yerindeyse son yıllarda ihraç etme konusunda altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. İskandinavlar, bu oyun için daima genç oyunculara yöneliyorlar ve bu oyuncuların salt antrenman odaklı gelişiminden ziyade, gelişimlerini devam ettirebilmeleri için maç süresi almaları gerektiğinin bilincindeler. Haliyle İskandinavya ülkeleri, hiç şüphesiz Avrupa’nın en önemli kulüplerinin de pazarı konumuna gelmiş durumda.
Fenerbahçe’nin son yıllarda izlediği transfer politikası, mali anlamda sıkıntıları artırırken, takımın her bölgesinde olduğu gibi, stoper bölgesinin de kalitesinin düşmesine sebep oldu. Takımın geçtiğimiz sezondaki savunma aksiyonlarını konuşmak gerekirse, zorlandığını ve çözüm üretemediğini söylemek mümkün iken, kadroda şu anda stoper orijinli ve direkt oynayabilecek Mauricio Lemos, Marcel Tisserand, Serdar Aziz, Sadık Çiftpınar ve performans gösteremeyip Düsseldorf’a kiralanan Jorgensen bulunurken, Fenerbahçe’nin o bölgede merkez orta saha oyuncusu Jailson’a hatırı sayılır bir süre verip, karşılık alamadığını da görmek mümkün. Bunların beraberinde Ahmedhodzic’in yaşının genç olması, birçok konuda kendini geliştirmiş olması, potansiyel olarak hala gelişebilir olmasının yanında, düşük bonservisi ve gelecekte kârlı bir anlaşmanın olabileceği ihtimali ile Fenerbahçe açısından mantıklı bir seçim olabilir.
1999 yılında Malmö/İsveç’te doğan oyuncu, anlaşılacağı üzere stoper bölgesinde görev yapıyor. 2016 yılının kış transfer döneminde Malmö altyapısından, Nottingham Forest altyapısına geçiş yapan ve tam üç yıl boyunca Nottingham Forest alt yaş takımlarında forma giyen Ahmedhodzic, üç yıllık İngiltere macerasından sonra yetiştiği kulüp olan Malmö’ye, yine bir kış transfer sezonunda geri döndü. Rasmus Bengtsson, Lasse Nielsen ve Franz Brorsson gibi as stoperlerden fırsat bulamayacağı gerekçesinin yanında, tecrübe kazanabilmesi gereksiniminden dolayı altı aylığına Danimarka kulübü Hobro’ya kiralandı ve bu kulüpte bulunduğu süre boyunca 19 maçta 1.657 dakika forma şansı buldu. Altı aylık Hobro macerasından donanımlı ve tecrübe kazanarak döndüğü Malmö’de, teknik direktör Jon Dahl Tomasson’un oyunu kaleden kurmaya başlayan oyun anlayışında, çarkın en önemli dişlisi haline geldi.
Annesinin İsveçli, babasının ise Bosna göçmeni olan Ahmedhodzic, kısa bir süre önce İsveç ve Bosna Hersek Milli Takımlarını karşı karşıya getirdi. Bununla beraber Ocak ayında yapılan davet ile İsveç Milli Takımı’ndan yana tercih kullanan oyuncu, aynı ay içerisinde Moldova’ya karşı ilk milli formasını da giymiş oldu. Oyuncu aynı zamanda Eylül ve Ekim aylarında oynanacak olan Uluslar Ligi için İsveç Milli Takımı’nın aday kadrosunda bulunuyordu ancak FIFA’ nın milli takım değiştirme şartlarını yerine getirebildiğinden dolayı oyuncu son kararını Bosna Hersek Milli Takımı’nda oynama yönünde verdi.
Transfer geçmişi
- Malmö Altyapı
- Nottingham Forest Altyapı
- Malmö
- Hobro (Kiralık)
- Malmö
Milli Takım rakamları
- İsveç U16, 10 Maç
- İsveç U17, 17 Maç
- İsveç U18, 6 Maç, 3 Gol
- İsveç U19, 10 Maç
- İsveç U21, 7 Maç
- İsveç, 1 Maç
Oyuncu performansı
- Hobro 1.657 dakika, 1 Gol, 1 Asist
- Malmö 2.079 dakika, 1 Gol
Oynadığı pozisyon
Malmö teknik direktörü Jon Dahl Tomasson, bu sezon genelde 4-2-3-1 dizilişinde yoğunlaşırken, Ahmedhodzic bu dizilişte kendisine sağ stoperde yer buldu. Şimdiye kadar en çok Oscar Lewicki ile partnerlik yaptı. Ayrıca Lewicki’nin esasında merkez orta sahada oynayan bir oyun kurucu olduğu detayını verelim. Çünkü teknik direktörün savunma tandeminde ayağı düzgün iki oyuncu seçmesinin sebebi, taktiksel anlayış olarak oyun kurulumuna kaleden başlamak ve takımın daha birinci bölgedeyken bile pas örgüsünde zenginlik ve çeşitlilik sağlamayı amaçlamasıydı.
Lewicki’nin Ahmedhodzic’e göre kısa ve daha seri olması sebebiyle, savunmanın arkasına atılan topları süpürme eğilimindeyken, Ahmedhodzic’i ise merkezde topla buluşan ya da buluşma ihtimali olan hücum oyuncusunun hareket alanını kısıtlayacak ilk hamleyi yapan bir stoper profilinde görüyoruz. Ayrıca bu stoper ikilisi, maç esnasında çok az olmak koşuluyla bu rolleri birbirleriyle takas edebiliyorlar.
Özetle, Ahmedhodzic sol stoperde de oynayabilecek, ancak şu an sağ stoperde daha çok verim alınan, genelde yerden ve havadan ilk hamleleri yapan ve rakibi ilk karşılayan, uzun boyu ve iyi pozisyon alabilmesi neticesiyle hava toplarını toplayan bir stoper görünümünde.
FAS ekibimizin geliştirdiği FASt aracımız ile Ahmedhodzic’in %93 oranında Manchester United’lı Harry Maguire tipi oyuncu profil kümesinin içinde olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte Ahmedhodzic’in maç başı verilerinde ise Başarılı Defans ve Pas Değerleri’nde bulunduğu kümenin epey ilerisinde. Bu iki değer kümesinde iyi olduğunu kanıtlayacak bulguları raporun devamında sözel ve görsel olarak görebileceğiz.
Fenerbahçe’de geçtiğimiz sezon en fazla süre alan oyuncu Serdar Aziz ile Ahmedhodzic’i kıyasladığımızda, Ahmedhodzic’in Serdar’ı birçok defansif organizasyonda geride bırakırken, pas gibi ekstra özelliklerinin bazılarında da kafa kafaya, ya da yine geride bırakmış görünüyor.
Yeni transfer Marcel Tisserand ile kıyasladığımızda ise önemli defansif aksiyonlarda Ahmedhodzic fark atarken, Tisserand pas aksiyonları konusunda ise Ahmedhodzic’i geride bırakıyor. Tabii bu parametrelere bakarken oyuncuların bulundukları liglere ve oynadıkları rakiplerini de hatırlamak gerekiyor. Olası bir Ahmedhodzic-Tisserand tandeminde Fenerbahçe’nin top çıkarırken çok rahatlayacağını, Tisserand’ın sertliği biraz yukarı çekebileceğini öngörmek mümkün.
Mauricio Lemos’un hamle ve mücadele konusunda Ahmedhodzic’e göre sert kalan bir stoper olduğunu görüyoruz. Ancak Ahmedhodzic’in doğru zamanda doğru pozisyon alabilmesinden ötürü rakip tarafından atılan topları büyük ölçüde kesebilmesi, hava toplarında farkını koyması, Ahmedhodzic’i daha seçilebilir kılmakta.
Şimdi ise İngiltere Futbol Federasyonu’nun kullandığı FA 4 Corner modeliyle oyuncunun Fiziksel, Teknik, Mental ve Sosyal özelliklerini inceleyelim.
Fiziksel özellikler
1.94 boyunda ve 84 kg ağırlığına sahip oyuncunun vücut kompozisyonuna baktığımızda, dengeli duran bir vücut yapısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yeri geldiğinde mücadeleden sakınmıyor, ancak üst bölgesinin boyuna göre dar olması sebebiyle, genelde ikili mücadelelerde vücudunu kullanamıyor fakat bu noktada oyun aklını devreye sokan oyuncu, rakibe ve topa doğrudan temas yerine, belli bir mesafe ile temas yapan bir oyun anlayışı ortaya koyuyor. Toplu dripling yapan rakibi karşılarken körü körüne hamle yapmak yerine kısa süreli beklemeyi tercih eden oyuncu, akabinde kademeli ve bilinçli bir şekilde rakibi çizgiye doğru süpürmeye çalışan bir oyun anlayışına sahip. Maç başı 13.4 değerinde ikili mücadeleye giriyor ve bu mücadelelerden %67,6 başarı yüzdesi ile ayrılıyor. Bu yüzde, kötü gibi dursa da, bahsettiğimiz gibi oyuncunun ikili mücadelelerdeki amacının rakibi yavaşlatmak olduğunu, ikili mücadelelerde olası başarısızlıktan kaçınmak ve oyundan düşmekten kaçınma eğilimini açıkça ortaya koyuyor aslında. Aynı zamanda bu oyun anlayışı ile de takımının defansif anlamda yerleşebilmesi için zaman kazanmasına sebep olabiliyor.
Oyuncunun hızı, uzun mesafede anlam bulurken, kısa mesafede ise kötü bir ivmelenmeye sahip. Lig özelinde irdelediğimizde, takım halinde yapılan hücumlarda, ya da rakip yarı alana yığılmalarının akabinde kaybedilen topların, rakip lehine kontraya dönüşmesi sonucu atılan uzun toplara, rakipten önce yetişmesi ya da kaybedilen topların rakip için kontraya dönüşmesi neticesinde bölgesine hızlıca dönebilmesi, uzun mesafede hızlı olduğunun göstergesidir. Uzun bacaklı stoper, geriye dönüşlerde uzun mesafeli sprintleri rahatlıkla yapabilirken, rakibin oyunu darlaştırdığı anlarda ise yavaş kalıyor ve tek hamleli bir oyuncu profiline bürünebiliyor. Bu da takım aleyhine geri dönülemez pozisyonlara sebep olabiliyor. Rakip top dolaştıran bir oyun anlayışında ise iyi pozisyon alabilmesinden dolayı, aralara atılacak derin toplara müdahale ve hamlelerde şansının daha yüksek olduğunu söylemek mümkün.
Savunma anlamında hava toplarında rakip oyuncular üzerinde bariz üstünlüğü var ve yükseldiği topların neredeyse hepsine ortak oluyor ve çoğunu kazanıyor. Yine hava toplarında iyi pozisyon alabilmesi, rakip ve top takibini iyi yapması, hava toplarında sorun yaşamamasında diğer etkenler olarak söyleyebiliriz.
Ancak uzun boyuna rağmen takımının hücum duran toplarında hiç etkili değil. Rakip takım antrenörü savunma duran toplarda alınabilecek aksiyonlar için Anel’i analiz ettiğinde, aslında Anel’in bu duran toplarda pek etkisiz olduğunu görebilir. Ancak rakip takım oyuncuları, Anel’in uzun boyuna aldanarak ekstra markaj gücü yaratıyorlar. Halihazırda hücum duran toplarda kötü pozisyon alması ve fazla hareketli olamaması, hücum duran toplarda onu etkili bir isim yapmıyor.
Fiziksel Özellikler: 6,8/10
Teknik özellikler
Oyuncunun teknik meziyetlerini incelemeden önce, çeşitli yaş kategorilerinde benzerlik gösterdiği oyuncuları inceleyelim.
Benzer oyuncular listesinde Ahmedhodzic’in en yakın olduğu oyuncu Marc Bartra çıktı. Bartra, Ahmedhodzic gibi defansif anlamda ilk hamleyi yapabilen bir stoper. Ancak Ahmedhodzic’in defansif organizasyon anlamında topu kapmak için yaptığı müdahalelerde ve savunma mücadelesi konusunda Bartra karşısında sönük kalırken, yine defansif organizasyon verileri olan rakibin pas bağlantısını ve ara paslarını kesme konusunda Bartra’ya karşı üstünlük sağlamış durumda. Ayrıca hava toplarında da neredeyse eşit durumdalar ve her ikisi de bu alanda başarılılar.
Her iki oyuncu, fırsat ve boşluk bulduklarında rakip yarı sahaya top sürebiliyorlar. Her iki oyuncu bu şansı çok az bulurken, Ahmedhodzic’in yine bu konuda daha başarılı olduğunu görüyoruz.
Marc Bartra ve Ahmedhodzic’in zeki pas, öne doğru pas, kilit pas, üçüncü bölgeye pas ve ara pası gibi çok değerli verilerde eşit olmaları söz konusuyken, Ahmedhodzic üçüncül asist konusunda Bartra’dan daha başarılı.
Oyuncunun sağ ayağı çok kuvvetli ve dolayısıyla genelde pas tercihlerinde ve uzun mesafeli toplar atacağı anlarda sağ ayağını kullanıyor. Ancak zayıf olan sol ayağıyla da topu kontrol etme ve kısa paslar gibi konularda sorun yaşamıyor. Oyuncunun antrenmanlarından kesitler izlediğimizde, sol ayağı ile uzun mesafe toplar atmak suretiyle, sol ayağını geliştirecek birtakım antrenman metotları uyguladığını da görüyoruz. Bir stoper oyuncusunun, savunma anlamında yaptıklarının yanında iyi bir pasör olması, onu daha değerli kılar. Ahmedhodzic ise pas konusunda kendisini ciddi anlamda geliştirmiş bir stoperdir ve oyunu geriden kurmaya başlayan Malmö takımının da bu konudaki en büyük silahıdır. Pas tercihlerinde bir oyun kurucu kadar rakip blokların arkasını ve aralarını rahatlıkla görüp, pasını takım arkadaşlarıyla buluşturabiliyor. Yine baskı altında kaldıklarında ve kaleci Dahlin’e kadar gelen toplarda, hızlıca ceza sahası çevresine açılması ve pas opsiyonu olması, kendisini değerli kılan başka bir özelliği. Bu tür senaryolarda pas istemekten çekinmeyen, pası aldığında da mantıklı bir opsiyona iletebilen bir pas tekniği ve oyun görüşüne sahip.
Oyuncunun altı aylık Hobro macerasında elde ettiği pas istatistikleri ile, İsveç Ligi’nin güncel sezonunda elde ettiği pas istatistikleri arasında da çok fark var. Hobro takımı daha uzun toplarla ve hızlı kontra oyuncuları ile pozisyon bulmaya çalışırken, Malmö ise daha sabırlı bir şekilde top çeviren ve pas setleriyle rakip yarı alana yığılan bir oyun anlayışına sahip. Dolayısıyla Ahmedhodzic’in halihazırda bünyesinde bulundurduğu pas tekniği yeteneğini, Malmö’nün oyun anlayışında daha berrak bir şekilde görebiliyoruz. Hobro’da maç başına 39 pas yapıp, bu paslarda %77 gibi bir başarı sağlarken, Malmö’de bu istatistikler maç başına 69 pas ve %89 oranına yükselmiş durumda. Elbette kadro yapısı, takım arkadaşlarının profilleri de buna etki etmektedir. Partneri Lewicki’nin merkez orta sahadaki oyun kuruculuk görevinden, süpürücü bir stopere devşirilmesi, Lewicki-Ahmedhodzic tandeminin önünde oynayan oyun kurucu Anders Christiansen’in ise Allsvenskan’a bir gömlek fazla gelen top tekniği ve oyun görüşü, Bonke Innocent’in yarı çapa, yarı oyun kurucu rollerini becerebilmesi ve bu profillerin üzerine pas setlerle takımın yavaş, ancak kararlı bir doğruluk ekseninde mesafe kat etmesini sağlayan oyun kurgusu, Ahmedhodzic gibi bir yeteneğin, bir oyun kurucu kadar sivrilmesine neden olan takım içi kolektif sebeplerdir.
Ayrıca tarafımızdan hazırlanan mini klip ile Ahmedhodzic’in pas konusundaki meziyetleri konusunda bir nebze fikir edinmek mümkün.
Fenerbahçe’de ise stoperlerin maç başına pas ve başarı yüzdesinin yüksek olmasının sebebi, pas örgüsünde opsiyon olarak çoğunlukla kaleci, bekler ve stoperlerin birbirlerini tercih etmesine dayanıyor. Bu sebeple bu sezon orta alandaki oyun kurucuların top çıkarabilmek için stoperlere daha çok yaklaşması, orta saha oyuncuları ile santrforun arasındaki mesafenin de uzamasına ve takım olarak bu boşluğu daima rakibe bırakmalarına sebep oldu. Ahmedhodzic’in, Fenerbahçe stoperlerine göre pas başarı yüzdesinin biraz düşük olmasının sebebi ise, oyuncunun paslarının genelde dikey olmasına bağlayabiliriz. Maç içerisinde rakibin iki-üç, yer yer dört oyuncusunu bir anda oyundan düşüren nitelikte paslar atabilen Ahmedhodzic, Fenerbahçe’nin orta sahasının aslında olması gerektiği bölgede olmasına ve stoperin oyun kurucu rollerini yerine getirebileceğinden dolayı, orta alan oyuncularının da top çıkarmak için gereğinden çok geriye gelmelerine gerek bıraktırmayacağı bir oyun anlayışı vadederken, haliyle takımın ileride daha fazla çoğalabilmesine neden olacaktır.
Stoper oynayan oyuncularla kıyaslandığı verilerin olduğu üstteki görselde, defansif verilerinin parladığı, bunun yanında ofansif ve pas verileriyle de ekstra işler yaptığını görmek mümkün. Maç başına Zeki Pas, Üçüncül Asist, Ara Pası gibi veriler, maç içi eklenilen görsel ve videoları da destekler nitelikte.
Top kontrolü ise bir stopere göre ortalama diyebiliriz. Çoğunlukla sert ya da hızlı gelen topları zorlanmadan kontrol edebilirken, çok sık olmamakla birlikte basit topları kontrol etmede bazen sıkıntı yaşayabiliyor. Bu konuda bir standart oturtmuş değil ve bunu düzeltmek için ekstra çalışması gerekiyor.
Oyuncunun defansif aksiyonlarına baktığımızda, maç başına top kapma girişiminin 2.26 olduğunu ve bu girişimlerden %72,53 oranında başarı sağladığını görüyoruz. Bir stopere göre maç başına top kapma girişiminin düşük olmasının sebebini ararken, oyuncunun fiziksel yeteneklerini incelerken değindiğimiz ikili mücadelelerdeki eğilimlerini hatırlayalım. Oyuncunun topu elde etme konusundaki karar mekanizmasının, direkt olarak top kapma arzusu yerine, rakibi önemli ölçüde durdurabilmeye, oynatmamaya, ilerlemesini baltalamaya yönelik olduğundan bahsetmiştik. Stoper, rakibini bekler ve rakip top ile hamle yapma fırsatı gözetirken aslında bir seyyar duvarla karşılaştığını anlar. Ahmedhodzic deyim yerindeyse buradaki duvarın kendisidir. Seyyar duvar sıfatının açılımı ise, Ahmedhodzic’in rakibe küçük bir hareket alanı sağlayıp, ne yapabileceğini tahmin etmek için zaman kazanmasına, takımının ise yerleşimini sağlamasına ve rakip takımın ise hızını yavaşlatmaya sebep olmasına binaen yapılan bir yakıştırmadır. Ancak yine de top kapma konusunda genelde tek hamleli olması, girişimin başarısızlıkla sonuçlandığı bir senaryoda oyuncunun geri dönüşünü zorlaştırırken, takımı için de handikap yaratabileceğine ayrıca değinmek gerekiyor.
Savunma anlamında alanı parsellerken devreye giren pozisyon bilinci sayesinde ve doğru yer tutması, rakibin aralara attığı topları toparlamasında büyük önem göstermektedir. Kanat organizasyonlarının bol olduğu bir rakip takımın, içeri doğru kestiği toplara karşı gösterdiği ekstra konsantrasyon, hamle şansını ve başarısını artırırken, dikine ve delici orta saha profilleri bünyesinde barındıran rakibe karşı ise hamle şansının düşük kaldığını görüyoruz.
Günümüzde birçok stoper, hücum duran toplarda takımının önemli oyuncusu olmayı başarabiliyor. Ancak uzun boyuna rağmen Ahmedhodzic’ten bunu beklemek, beklentileri boşa çıkarabilir. Zira neredeyse tüm hücum duran toplarda kötü pozisyon alması sebebiyle gollük pozisyonlara giremiyor. Bu tarz pozisyonlarda topla buluşsa bile, kafa bitiriciliğini sorgulatabiliyor.
Savunma duran toplarda ise yönlendirilmeye gereksinim duyan bir stoper olduğunu söylememiz gerekir. Çoğu zaman pozisyonları öylece izleyebiliyor. Pozisyonlara dahil olma konusunda mental özelliklerinin eksik olduğunu belirterek, bu özellikleri ayrıca oyuncunun mental özelliklerini irdeleyeceğimiz kısımda değineceğiz.
Teknik Özellikler: 7,2/10
Mental özellikler
Oyuncunun konsantrasyonunu pozisyon çeşidine göre irdelersek daha iyi olacaktır. Zira oyuncunun bu özelliği pozisyonlar özelinde farklılıklar göstermektedir. Örnek olarak rakip takımın orta alan ve savunma arasında kalan bölgede top çevirdiği ve oyun kurma hazırlığında olduğu anlarda, partneri Lewicki ile çizgiyi kaybetmeyen, topun uzun oynanabileceği alanı ve rakibi sezebilen ve bunları yaparken konsantrasyonunu yüksek tutan bir savunma oyuncusu iken, aynı konsantrasyonu ikili mücadelelerde yaptığı topa hamle konusunda gösteremiyor. Tandem çizgisini koruma konusunda bilinci ve konsantrasyonu gelişmiş, ancak savunulan duran toplarda adam paylaşımı yapamaması ve yerini müdafaa etme konusunda yaşadığı konsantrasyon eksikliği, oyuncunun savunulan hava toplarında silik görünmesine sebep oluyor.
Oyuncunun pozisyon bilincinin yüksek olması ile birlikte, oyun boyunun uzadığı anlarda top ve rakip takibini daha kolay yapabilmesi, rakibin aralara ve arkaya bıraktığı toplara gösterdiği ekstra konsantrasyon neticesinde sahipsiz topları toplama ve rakibin pas kanalını kesebilmesi sonucu topa sahip olması gibi istatistikleri de, Fenerbahçe’deki stoperlere göre daha dolgun görünüyor.
Defanstan topla çıkılan anlarda top kendisinde ise aceleci davranmıyor. Zira kendisine pres yapılsa da, topu doğru bir şekilde ayağından çıkaracağı konusunda özgüveni var. Soğukkanlılığı ve özgüveninden dolayı, bu pasların adrese rahatlıkla gittiğini görebiliyoruz. Aynı şekilde oyuncunun karar mekanizmasının, topun sürekli takımda kalması gerektiği yönünde davranışlar sergilemesine sebep oluyor. Bir oyun kurucu kadar oyun görüşünün gelişmiş olması, pas opsiyonunun da sayıca fazla olmasına sebep oluyor. Haliyle baskı altında soğukkanlı kalabilmesi neticesinde dikey attığı pasların başarı yüzdesini de artırıyor.
Stoperdeki partneriyle iyi koordine olabiliyor. Lewicki ve Ahmedhodzic’in oyun içi eğilimlerine değinmiştik. Anel çevre kontrolünü yaparken Lewicki’yi referans alması ve beklerin de buna iştirakiyle tandem çizgisini sağlamlaştırırken, rakip hücum oyuncularının da ofsayt konusunda sıkıntı yaşamalarına sebep olabiliyor.
Oyuncunun lider bir kişiliği yok. Ancak partnerinin lider karakterli ve general olarak tabir ettiğimiz bir profilde olması, Anel’i rahatlatan olgulardan birisi olacaktır. Halihazırda partnerinin lider özellikli bir oyuncu olduğunu belirtelim. Lider özelliklerinin olmayışı oyuncuyu silik gösterse de, yaptığı işe odağı yüksek olmasından dolayı görev adamı olarak tabir edilen bir sıfata oturtabiliyor kendisini. Aynı şekilde saha içerisinde sessiz ve sakin oluşu, hararetli anlarda uysal davranışlar sergilemesi, rakip oyuncu ve hakemle uzlaşmacı bir profilde olması liderlik konusunda söylediklerimizi destekler nitelikte.
Mental Özellikler: 7,1/10
Sosyal özellikler
Oyuncunun ailesine verdiği değeri ve onlara olan bağlılığını, milli takım seçimi sürecinden anlayabiliriz. İsveç ve Bosna Hersek Milli Takımlarının kendisi için küçük çapta bir kriz yaşamalarına sebep olduğunu tekrar vurgulayalım. Bir röportajında babasının köklerinden dolayı Bosna Hersek Milli Takımı’nın maçlarını izlemeye başladığını belirten oyuncu, sürecin sonunda İsveç Milli Takımı’nı seçti. Ancak anne ve babasından dolayı ortaya çıkan fikir kargaşası sonucu kararsız kalması, milli takım seçimindeki süreci uzattı. Oyuncunun kendi kariyerine ebeveynlerini de ortak etmesinden, onlara da söz hakkı vermesinden, ailesine olan bağlılığını anlayabiliyoruz. FIFA’nın milli takım değiştirebilme şartlarını yerine getirdiğinden dolayı, oyuncu son kez bir karar verdi ve Bosna Hersek Milli Takımı’nın formasını giyeceğini açıkladı. İsveç’te doğup büyüdüğünü, ancak Boşnak kanı taşıdığını, her yaz tatilini Bosna Hersek’te geçirdiğini ve karar vermenin oldukça zor olduğunu belirten oyuncu, bu konuda aldığı son karardan ötürü memnun olduğunu ve omuzlarından bir yük kalktığını, kendisini daha iyi hissettiğini belirtiyor.
Oyuncu Nottingham Forest’a transferinin, kariyeri için bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. İngiltere’de zihinsel olarak daha çok geliştiğini ve bunun yanı sıra oyuncuların güçlü vücut yapılarından dolayı, ikili mücadelelerde vücudunu nasıl kullanması gerektiğini burada öğrendiğini söylüyor. Bir diğer dönüm noktası ise altı aylık Hobro süreci olduğunu belirten oyuncu, Hobro’ya kiralanmasının kendi isteğinin olduğunu, Hobro sürecini kendi açısından bir nevi meydan okuma olarak kabul ettiğini, halihazırda şans bulamayacağını düşündüğü Malmö’den, süre bulabilmek adına Hobro’ya kiralandığını öğreniyoruz. Ayrıca Ahmedhodzic, Hobro’da hatırı sayılır maç süresi almasının, özgüvenini yükselttiğini ve süre aldıkça oyununu şekillendirdiğini, bundan dolayı da Malmö’ye daha sağlam döndüğünü belirtiyor. Malmö’ye dönüşünde verdiği röportajlardan birinde, neyi başarmak istiyorsun sorusuna ise, takımda daima yer almak istediğini, ancak bunun zor bir rekabet olduğunu ve rekabet olmadan gelişimin olmayacağını söylediğini görüyoruz. Oyuncunun bu demeciyle birlikte meydan okumalara zihnen hazır olduğunu ve kendisini sürekli geliştirmek adına her şeyi yapabileceğini anlıyoruz. Bizlere hırslı kişiliğinin de olduğunu gösteriyor aynı zamanda.
Oyuncu sosyal medya platformlarından sadece İnstagram’ı kullanıyor. Özel hayatı ile alakalı çok az paylaşım yaparken, maçlara dair paylaşımların daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu paylaşımların genelinde takım taraftarlarına şükran, takım arkadaşlarına ise motive edici içerikler olduğunu ilave edelim.
Sosyal Özellikler: 6,9/10
Genel değerlendirme
Oyuncunun tek yönlü bir stoper olmaması neticesiyle, birkaç farklı oyun modeline uyum gösterebilmesi, Fenerbahçe için de avantaj sağlayacaktır. Sezon boyunca maç kadrosunda yetersiz stoperleri ya da stoper orijinli olmayan oyuncuları tercih eden Fenerbahçe, salt bu konudan ötürü, sezon sonunda elde ettiği sıralamayı bir nevi hak etti.
Savunma tandeminden top çıkarırken zorlanan ve stoperlere baskı olsun ya da olmasın, pas örgüsünün kaleci, bekler ve stoperlerden oluşan zorlama bir kurguda, oyun kurma hazırlığına hiç şüphesiz farklılık getirecektir. Merkez orta sahadaki oyuncuların top çıkarmaya iştirakinden ötürü stoperlere yaklaşmaları neticesiyle, orta alanda oluşan boşluklara rakip kolaylıkla hakim olabiliyordu. Ahmedhodzic’in topla iyi ilişkileri olan bir stoper olmasının, pas tekniğinin ve oyun görüşünün gelişmiş olmasının takıma yansıması olarak, oyun kurucuların top çıkarabilmek adına haddinden fazla çok derine gelmelerinden dolayı orta alanda yarattıkları boşlukların, artık olmayacağını öngörebilmek mümkün. Aynı zamanda bu durum ziyadesiyle ön alanda çoğalmayla da sonuçlanacaktır.
Ahmedhodzic’in Allsvenskan özelinde iyi bir hıza sahip olmasının biraz aldatıcı olabileceğini, her halükarda yanında daha hızlı ve lider özellikli bir stoper ile birlikte veriminin artacağını da söyleyebiliriz.
Ahmedhodzic’in sıkıntı yaşayabileceği rakip oyuncu profilinden en önemlisi, topu iyi kullanabilen ve rahat adam geçebilen, kısa mesafede iyi hızlanıp mesafe kat edebilen oyuncu profilidir . Ahmedhodzic’in dar alanda yavaş olması, tek hamleli olması gibi negatif özelliklerini, rakip takımlar bahsettiğimiz oyuncu profilleriyle birlikte oyunu lehlerine döndürebilirler. Bunun çözümü için Malmö, Anders Christiansen’in yanında top çalabilecek bir profilde olan Bonke Innocent’i tercih ediyor. Bonke Innocent’in rakibi rahatsız eden, top kapma girişimlerinin yüksek olduğu ve alanı hızlıca kapatabilecek hızlanmaya sahip olması, Malmö stoperlerini rahatlatan etkenlerdir.
Genel Değerlendirme: 7/10
The PFSA Lisanslı Scout, FAS Norveç ve İsveç Sorumlusu
Henüz yorum yok