Dünya Kupası U20’nin en yetenekli takımlarından Arjantin kupaya veda etti. Genel olarak çok yetenekli olduğu ama bir türlü takım oyunu oynayamayan ve U17’de görece daha düzenli olduğu genel bir yargı oluşan bir takımdı Arjantin. İşte bu takımı eleyen Mali de tam olarak böyle bir takım. U17’de oynadıkları oyun, set hücumlarında yaratıcılık ile ön planda olan takım hem AFCON (Afrika Uluslar Kupası) U20’de hem de Dünya Kupası U20’de bir türlü takım oyununu oynayamadı kartallar. Bu düzensizlik ile favori olduğu AFCON U20’yi kazandı, Dünya Kupası’nda gruptan çıktı ve Arjantin ile karşılaştı. Bu maça kadar düzeni tartışılan takım bu maç aynı eleştirileri alan bir takıma karşı formasyon-oyun anlamında bir mantığa yerleşmiş ve rakibine karşı oynanabilecek en iyi oyunu oynayarak turu aldı. Yazının başlığını da genelde bireysel performansa bakan Kartalların, bu maç ile birlik hareket etmesinden esinlenerek düşündüm.
Mamoutou Kane tarafından yönetilen takımın, genel anlamda oyunu 4-3-3’e dayanan orta alanda gelen destekler ile gol arayan, çok fazla pasa dayalı yaratıcı oyundan ziyade; kenar ortası, uzaktan şut, bireysel top sürmelere dayanan yaratıcı takım oyunundan uzak planlara dayalı idi. Oyunu bir türlü rakip kaleye yıkamayan takım, Hadji Drame gibi yaratıcı ve zeki bir kanattan yararlanamıyordu ki hatta bu durum gruptaki son 2 maç Drame’nin yedek kalmasına neden oldu. Daha çok Kone ve Koita gibi görece daha çabuk oyunculara şans verdi.
Kane hoca zorlu rakibi karşısında 1. Bölge güvenliğini önde tutması gerektiği biliyordu. Takımın bel kemiği 8 numarası Camara’nın yokluğunu ve Arjantin’in kadro kalitesini düşünerek orta alanı ele almanın zor olduğunu düşünen deneyimli antrenör, buna bir çözü olarak orta alanda sert oyuncu olarak Sissoko dışında bütün orta alanı bozdu, 3’lü bir merkez düşündü bu merkezin sağ ve sol içi kanat orjinli oyunculara dayansa da özellikle solda Konte gibi çelimsiz bir kanat yerine daha çok ayakta kalabilecek fiziken daha güçlü olan Salzburg oyuncusu Diakite’yi tercih etti. Takımın bana göre saf yetenek olarak en iyisi Hadji ise sağ içte idi çünkü merkezde yaratabilecek oyuncu yoktu ve Drame geçişlerde fena olmayan hızı ile katkı sağlayabilir diye düşündü muhtemelen. İleriye yine süratli ve bire birde etkili Koita ve yanına hava topu alabilen, sırtı dönük oynaya, stoperleri zorlayan Kone’yi koydu. Asıl hamleler 1. Bölgede yapıldı, takımın sağ beki Konate forma giyemeyince o mevkide diğer alternatif Fofana forma giydi ayrıca Fofana daha defansif bek olması ile bu maç özelinde mantıklı-zorunlu bir tercih oldu. Sol bekte Konan forma giyerken, 3’lü stoper tercihi klasik Kanoute-Diaby tandeminin sağına Diarra’nın gelmesi ile şekil aldı.
Genelde topu rakibe bırakan Kartallar 5-3-2 formasyonuna sıkıca bağlı kalmaya devam etti, bekler açık alan vermemek için çok fazla hücuma yüklenmedi ya da bunu tabiri caizse sıra sıra yaptı. Defans çizgisi genelde derine kadar geldi, ceza alanı kalabalık tutuldu, rakip pas yaparken baskı ile karşılaşmasa da zaman zaman özellik sağ bek Fofana şok baskılar yapıp, kendi alanına geri döndü. Rakip korner başta olmak üzere korner kullanırken bütün takım savunmaya çekildi.
Yukarı görüldüğü gibi ceza alanında 9 Malili mevcut diğer iki kişiden biri kaleci diğeri ise baraj. Top Mali’ye geçtiğinde ise en arkadan oyun kurarken, kaleci Koita ile uzun top tercih edildi. Hücum aksiyonu oluşturmak için bekleri ileri atmak yerine 5’li savunma hattı ileri çıktı, takımın boyu kısaldı ve seken topları toplamak daha rahat oldu.
İlk devre bu oyun ile sona erse de ikinci yarı çok erken bir gol yedi Mali. Dizilimsel ve oyunsal açıdan spesifik bir hamle gelmedi Kane hocadan fakat sağ ve sol iç olan Drame-Diakite daha fazla ileri çıkıp ileri ikiliye destek vermeye başladı, ceza alanına (özellikle Diakite) koşular yapılmaya başlandı hatta bu şekilde gol bulunsa da ofsayt gerekçesi ile geçerli olmadı.
Daha fazla ileri çıkan ve kanatlaşan içler daha fazla tehlike oluşturmaya başladı ve kazanılan duran toplarda özellikle uzun boylu olmanın avantajına sahip stoperler ileri çıkmaya başladı, 6 pası boş bırakıp geride kalıp hareketlenerek gol arayan Mali, stoperi Antwerp oyuncusu Diaby ile golü buldu.
Maç ilerledikçe Mali’de Arjantin kadar gol atmak istediğin oyun ile göstermeye başladı kanatlaşan içler artık daha çok adeta 4-3-2-1’deki 2’li ofansif orta alan oyuncularına dönüştü ve iki hücum oyuncusunun tam arkasında oynamaya başlayarak bir görünmez kare oluşturdular, Sissoko daha çok geriye geldi, defanda 5, merkezde 1, hücumda 4 kişi olarak kopuk bir oyuna geçildi adeta.
Maçı ilerlemesi ile kopukluk yaşayan mali orta alanı tutmaya karar verdi ve Kane hoca ilk hamlesini yaptı. Santrafor Kone çıktı ve orta alana Boubacar Traore girdi ve oyun Mali formasyonu açısından 5-4-1’de döndü.
Daha güvenli oynayan ve zaman zaman topu alabildi Mali. Normal sürenin sonlarına doğru ise sağ bek Fofana sakatlandı ve yerine bir merkez oyuncusu Samake girdi, boşalan sağ bek bölgesine ise Traore geçti.
Normal süreler 1-1 bitse de ekstra zamanın ilk devresi başlar başlamaz Arjantin golü buldu. İlk devre bitene kadar her hangi bir reaksiyon veremeyen Kartallar, ikinci uzatma devresine bekleri ileri çıkartarak ve Drame-Diakite’nin kenarlara geçmesi ile santraforsuz bir 3-4-3’e döndü.
İstenilen goller gelmeyince oyuna önce Diakite yerine 10 numaralı oyuncu Mamadou Traore ve sağ bek konan yerine hücum oyuncusu Konte girdi. Son dakikada, Arjantin’in adeta uyuduğu anda duran top organizasyonundan Konte ile golü bulan Mali, maçı penaltılara götürdü.
Penaltı atışlarında kaleci Youssouf Koita’nın tek penaltı kurtartışıyla 5-4 kazandı. Kaleci Koita penaltılarda öne çıkan ve genelde sol köşeye atlayan bir kaleci. AFCON’da iki kere seri penaltılara giden maçlarda takımını yaptığı 2 kurtarışlarla turu ve kupayı getirdi. Dışarı çıkan ve kaleyi bulmayan penaltılar dışında, AFCON’da mücadele ettiği seri penaltı atışlarında kurtarma yüzdesi %28,5 ve bunun daha da üzerine çıkabilecek potansiyele sahip. İleri atlaması biraz problem diyebiliriz çünkü Suudi Arabistan maçında penaltıyı kurtarsa da tekrar kararı çıkmıştı.
Henüz yorum yok