Son yıllarda başarılı olmak uğruna bütçelerinden saparak har vurup harman savuran takımların istedikleri sonuçlara ulaşamadıklarını ve bunun sonucunda ekonomik yapılarının zarara uğradığını görüyoruz. Bu konuda dengeyi oldukça iyi sağlayan, son yıllarda kendi kaynaklarından maximum verim almayı başaran, fazla göz önünde bulunmayan bir kulüpten bahsedeceğim.

FK Spartak Subotica 1945 yılında kurulmuş bir kulüp. Tarihlerinde birçok kez Avrupa kupalarında mücadele ettiler. Takım olarak yaş ortalamaları 21.9. Takımlarındaki en yaşlı oyuncu ise 28 yaşında. Bunun en önemli sebebi genç oyunculara verdikleri önem.

Yani ellerinde yüksek bir bütçe yok ancak bu düşük bütçelerini doğru hamlelere harcarayak çok daha fazlasını elde ediyorlar. En iyi yaptıkları şey ise gelişime açık ancak kulüplerinin beklentilerini karşılayamamış oyuncuları transfer edip onları parlatmak.

Bu tarz hamleler sayesinde kasalarına 5 milyon euro gibi bir para sokmayı başardılar ve daha niceleri de geliyor. Amaçları sadece oyuncu gelişip parlatmak değil. Ayrıca genç antrenörlere de şans tanıyan bir kulüp. Örneğin bu sene Vladimir Gacinovic ile yolları ayırdıktan sonra onun 36 yaşındaki yardımcısı Vladimir Buac ile 2 yıllık sözleşme imzaladılar.

Bojan Cecaric

Bojan Cecaric gittiği kulüplerde beklentileri karşılayamamış bir oyuncuydu. Hatta hücum hattında oynamasına rağmen Spartak Subotica’ya gelene kadar çıktığı 98 maçta 11 gol 1 asistlik bir performansı vardı. Spartak Subotica’ya bedelsiz bir şekilde transfer olup ilk sezonunda 33 maçta 7 gol 7 asistlik bir performans göstermiş ve ikinci sezonunun devre arasında Polonya ligi ekiplerinden Cracovia’ya 150 bin euro karşılığında transfer olmuştu.

Ognjen Mudrinski

Mudrinski 20 yaşında yaptığı çıkışla Kızılyıldız’a transfer olmuştu. Çıkışını burada da sürdürerek 1 sezon sonra 650 bin euro gibi bir bedelle 2.Bundesliga ekiplerinden Greuther Fürth’e transfer oldu. Burada pek varlık gösteremeyen oyuncu ertesi sezon İsviçre Ligi ekiplerinden FC Aarau ile anlaştı ancak kariyer düşüşünü burada da sürdürdü. FC Aarau ile kontratını feshettikten 8 ay sonra Spartak Subotica’ya bonservissiz bir şekilde transfer oldu. Devre arasında gelmesi ve maç eksiğinin olmasından dolayı pek etkili olamadı. İlk tam sezonunda çıktığı 34 maçta 17 gol 6 asist yapan oyuncu kulübüne 200 bin euro kazandırarak Cukaricki’nin yolunu tuttu.

Andrija Vukcevic

17 yaşındayken Karadağ ligi ekiplerinden Buducnost Podgorica ile yaptığı çıkışla o coğrafyada adından söz ettiren 19 yaşındayken 130 bin euro karşılığında Sevilla’nın B takımına transfer olan Andrija Vukcevic de tıpkı Mudrinski gibi burada gelişim gösterememiş ve bedelsiz bir şekilde Spartak Subotica’nın yolunu tutmuştu. Spartak Subotica’da oynadığı 2 sezon boyunca iyi performans gösteren oyuncu 250 bin euro karşılığında Belçika Ligi ekiplerinden Waasland Beveren’e transfer olmuştu.

Bu transfer başarılarından sadece 3 tanesini ele aldım ancak bu sayının çok daha fazla olduğunu belirtmekte fayda var. Ülkemizde kaynakları fazla olmayan kulüplerimizin günü kurtarmaya yönelik hamleler yaptığını görüyoruz. Bu durum da ekonomik anlamda sıkıntılar yaşamalarına ve hedeflerinden sapmalarını sağlıyor. Bu tarz yapılanmaların sayısının artması ülke futboluna büyük katkı sağlayacaktır kuşkusuz.

Henüz yorum yok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Football Analytics & Scouting 2019 © Tüm Hakları Saklıdır.